17 Nisan 2012 Salı

ne desem faydasız

tükendim..

bugün itibariyle tükendimayaklarım bacaklarm tutmaz oldukalbim nefes alamadı, hiç yere sebepsiz zamana yenildimkafama saksı düşmüş gibi oldum bugünne yapıyorum ben ya?amacım ne?4 aydır aynı odada oturup duruyorum ben tek başıma yükselen alçalan kafamla benişkence bitmiyor acılar tükenmiyorbende insan değilmiyim ey yukarda ki?bilge kadın kıçın tavan yaptı mı?öğrendin bildin herşeyi mutlumusun?hala kendime inat ağlamamı durdurmaya çalışıyorumsığamıyorum buralara, herşey üstüme üstüme geliyorkendime sığamıyorum ki benreset zamanı yaklaştı biliyorumalice harikalar diyarı hiç olmayacak benim için,lanetlediğin için beni şükretmemi mi bekliyorsun?al bu içimdekileri al istemiyorum çirkin gerizekalı bir kadın koy içime ben böyle yaşamak istemiyorum yaaile sağlık aşk arkadaşlık para ne varsa bok gibi a.q.bir tanede bir şey düzgün gitmezmi ya?gitmez ilkay katlanır nasılsa...artık katlanmıyorumkafada tutmuyorumgeleni kabulleneceğimannem ne diyor onlar ne diyorsa yapacağımevlen okeyçocuk okeysırıtacağım onları görünce çok mutluyum ben anne diyeceğim mutlulukdan tarlalarda zıplayarak çicek toplamaya başladım diyeceğim..gömeceğim kendimi bu geceden sonra böyle yaşayamıyorum zira artıkyapamıyorum yania.q. şehrindebu içimdekilerle yaşayamıyorumyabancı herşey banasevemiyorum alışamıyorumçok zorladım kendimyapamıyorum2 su damlası kadar yaşadığım mutlu olduğum zamanlarmış sadecemutluluklarımne yapayımyapasım yok püf diye yok olsambeynimi flm yıkasınlarbir asansörde sıkıştım çok fena sıkıştım o asansörde küçücük o asansöripleri kopmuş hızla aşağıya iniyor çarpacakasansör aşağı iniyor büyük kara sular asansörün içinde yukarı yükseliyorboynuma geldi o yağlı kara su artıkzar zor tutunuyordumbu gece bırakıyorum artık tutunmayı..bırakıyorum kendimiburaya kadarmış..son kez kendim için ağlayıp içiyorum sigaramıhayattan nefret ediyorum kendimden debenim çarem yok işte kocaman kara sularım varsokakta çıplak kaldığımda beni saklayabilecek bi şi yokkocaman yalnızlığım vardayanamıyorum böyle hissetmeye çok canım yanıyor ne yapsam geçmiyoburaya ait değilim benbaşka yerede ait değilimnereye aitim ben a.q.29 yaşına geldim yerimi bulamadımbu gece o asansör çarpacak artık bakalım ne oluyor çarpınca..

doğum

Sen doğmanın ne olduğunu bilmiyordun. Tüm bildiğin rahmin gittikçe sıkışıp, rahatsızlaştığı idi.

Hala burası senin için yaşanılan tek yerdi. Başka bir yerde var olabileceğini hayal bile etmemiştin ve şimdi dışarı doğru itilmekteydin. Hiç kimse sana gitmeye hazır olup olmadığını sormadı. Dışarı çıkmaya zorlanmış, gıda ve hava kordonun sonsuza kadar kesilmişti.

Doğmuş olmak bir parça ürkütücüydü. Ağladın. Eğer bunun hakkında düşünebilseydin muhtemelen ölmekte olduğunu sanacaktın. Bir bakıma haklı sayılırdın. Rahim içindeki hayat sona ermişti...

Fakat yaşamının yeni bir parçası başlıyordu.
Bedenini kullanmayı öğrenmen gerektiği kadar bir şahsiyet olarak da gelişmeye çalışmalıydın. Bir aklın vardı ve karar almakta sana yardımcı oluyordu. Aynı zamanda duygularınla coşuyordun. Kimi zaman mutlu, kimi zaman hüzünlü, kimi zaman yalnızlık içinde ya da kızgın, kimi kez de telaşlıydın. Söylediklerin ve yaptıklarınla diğer insanları mutlu veya mutsuz kılabileceğini öğrendin. Ana-baba ve öğretmenlerinin neyi yapman gerektiği ve nasıl yapman gerektiği hakkında kendi fikirleri vardı.

Onların söyledikleri şekilde hareket etmek her zaman kolay değildi, fakat gelişmene yardımcı oluyordu. Çok iyi bir şey yaptığında içinde iyi bir duygunun yayıldığı dikkatini çekmeye başladı. Bu duygunun gelmesi, Yanlış bir şeyler yaptığında kendini mutsuz hissettin. İnsanları -özellikle kendini-, hayal kırıklığına uğratmışsın gibi hissettin.

Hatta iniş ve çıkışlarıyla bile bu yeni dünya heyecan vericiydi. Çabucak, rahim dünyan hakkındaki her şeyi unuttun. Bu yeni dünyayı başka herhangi bir yere değişmezdin. Fakat herkes göçmek zorundadır. 
Bedenin sonsuza kadar kalıcı değildir, tıpkı bir araba gibi. Bedenine iyi bakarsan muhtemelen uzun bir zaman dayanıklı kalmasını sağlayabilirsin.

Bazen bir insan bedeninin tükenmesinden önce ölür!...

Ancak ölüm doğmuş olmak gibidir.

Bu yeni yolculuğun yolcusu ruhundur. Ruhunu bir ayak veya bir saç teli gibi elinde tutamazsın.

ruhun nasıl bir yaşama, nereye gider? 
Doğmamış bir bebek kısa bir süre sonra doğacağı dünyayı nasıl gözünde canlandıramazsa
sende bu yeni yolculuğu bilemezsin..
Bu yeni dünyanın nerede ve nasıl olduğundan çok daha önemli bir şey vardır.
yalnız başına mı? ruhla amacımıza doğru çabalayarak yaşamaya devam edeceğiz.
asıl sor budur.
zira ölmeden ölmüş birisi için...

uçurtma..


Sen değilsinBenim içimi ısıtacak olan,Sen değilsinTek uyurken düşündüğüm,Sınırda dolaşırken o suya beni sokacakGene sen değilsin!Umutlarım boşa çıktı diye üzülmedim hiçRahat bir nefes aldım derinden kiHür olduğum için!Bende ki tek açık kapıdan giremediğin için…Huzurla açtım kapıyı sonuna kadar,Çünkü Sen çukura düştün dibini de hala göremedin.Çok büyütmüşüm bakışlarını, tenini zekanı!Artık bir basamak daha çıkabilirim rüzgarla birlikteArtık yeni oyunlar var hayatımda,Sonlarını bilmediğim bilmek istemediğim.Kendimi sevdim salağa yatarak,Havada dansetmemi sağladın sen,Uzun zaman dan sonra tekrar kendime dokunmamı sağladınZeki sandığım ama basit oyunlarmış senin oyunların,Mutluyum çok uzun zaman olmuştu böyle hissetmeyeliBir kez daha yenilemedim, görünmeyen bir ödül aldımÖdülü bir üst basamakta rüşvet olarak vereceğim,Sen olmasaydın yükselemezdim böyleBir tek bu işe yaradın biliyorsun değil mi?Şimdi ben varım benim tenim benim bakışlarım benim zekam.Kapıya bir TAŞ sıkıştırdımAdımımı attım merdivenlereBuz buharındaki yumuşaklığı hissetmek için...

Sen değilmişsin o yüzden; standby mode on :)